Burulma Kirişli (Yarı Bağımsız) Süspansiyon Nedir ?

Burulma Kirişli (Yarı Bağımsız) Nedir ?

Günümüzde otomotiv teknolojileri her geçen gün geliştiriliyor, her gün yeni bir teknoloji tanıtılmakta ve bu teknolojiler selefinden çok daha iyi olması gerekiyor. Hep daha iyisini insanlara sunmak adına çok daha fazla çalışılması gerekiyor ve bu sebeple en kolay düzenekler bile gün geçtikçe karışık bir hâl alıyor. Yeni geliştirilmiş olan bir teknolojinin yerini almış olduğu teknolojiye oranla iyi olup olmadığını dile getirmek için eksi ile artılarına bakmak gerekir. Artıları eksilerinden daha ağır basıyor ise eğer sistem hayata geçirilir. Veya rafa kaldırılır. Ancak artık bunun tam tersine rastlamak da bazen mümkün olabiliyor.

Volkswagen, marka PQ35 platformu (2003) ile kullanıma başlamış olduğu zaman çok kolu bulunan (tam bağımsız) arka süspansiyon mekanizmasını arka rafa kaldırmayarak artık çok daha az kullanmaya başladı. Özetle anlatmak gerekirse, çok kolu bulunan (tam bağımsız) arka süspansiyon mekanizması, burulma kirişli (yarı bağımsız) düzeneğe göre asfalt bozukluklarından dolayı kaynaklanmış yol tutuş kaybını yine aynı aksta olan diğer tekere yansıtmadığından ve ağırlık aktarımları ile hızlı gidilen virajlarda aracın virajın dışına yatması ile birlikte tekerleklerin yere tam olarak basamaması problemini de kaldırdığı için daha iyi olan bir yol tutuşunu garantiliyor.

Volkswagen MQB platformunda geliştirilmiş olan yeni modellerinde çok kolu bulunan süspansiyon sistemini de şartlı olarak kullanmaya başlamış durumda. VW Golf adlı modelinde 122hp ile daha yüksek gücü olan modellerde bu sistem kullanılıyor. Seat Leon ile Skoda Octavia modellerinde ise bu sistem 160hp ile daha yüksek gücü olan modellerde kullanılmakta. Audi A3’de ise bütün modellerde yalnızca çok kolu bulunan süspansiyon kullanılmış.

Bunun sebebini araştırdığımızda eksi ile artılara geri dönüyoruz. Skoda’nın yapmış olduğu açıklamalardan öğrendiğimiz bilgilere göre burulma kirişli olan süspansiyon, bağımsız süspansiyona oranla çok ciddi bir maliyet avantajı sağlamakla birlikte yalnızca arka süspansiyon sisteminde bulunan 15kg ağırlık tasarrufunu da sağlamakta. Günümüzde yapımcılar ağırlık tasarrufu yapmak adına motor bloğunun sahip olduğu kalınlığı bile inceltebiliyorlar. Yapılacak olan her bir gram ağırlık ve egzoz emisyonu ile yakıttan çok tasarruf etme manasına geliyor.

Aynı zamanda bu bahsettiğimiz süspansiyon sisteminin çok daha yüksek olan bir rijitlik sağladığı biliniyor. Motorun sahip olduğu güçlerin dikkate alınmasıyla birlikte performanslı olan modellerde çok kolu bulunan sistem tercih edilmeye devam edilerek herhangi bir yol tutuş zafiyeti gibi bir durumun yaşanmaması sağlanmış. Ancak ekonomi ile konfor hedefli düşük gücü olan modellerde burulma kirişi tercih edilerek ağırlık tasarrufu ile birlikte maliyet avantajı sağlanmış.

Yazının başına geri döndüğümüzde, daha basit olan bir sistem daha iyi bir hale getirilmiş gibi görünüyor. İlk görüşte teknolojik gerileme olarak sanılsa bile bunun hiç bu şekilde olmadığı çok aşikâr.